–Fair play, sporun özünde var olması gereken önemli bir değerdir, sporun ruhudur. Bir yarışı iyi bir yarış yapan, düşmanlık yaratmayan, oyunun özgürlük ve güzellik duygusunu ileten unsurdur. Spora insanlık kazandıran, yazılı olmayan ama vicdanlara kazınmış bir kuraldır.
Gelin hep birlikte bir dünya hayal edelim ☺ Tüm sporların saygı, dürüstlük ve etik çerçevesinde yapıldığı, rekabetin sağlıklı ve adil olduğu, sporcuların rakiplerine zarar vermeden ellerinden gelenin en iyisini yapmaya teşvik edildiği bir dünya. Böyle bir dünya hayal değil, mümkün ve bunun anahtarı da “Fair Play”.
Yarışmanın adil ve saygılı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayan, ahlaki ve etik değerlerin bekçisidir. Aynı zamanda fair play, rakibin bir düşman olarak değil, bir takım arkadaşı olarak görüldüğü, saygıya ve nezakete dayalı bir spor kültürü oluşturur. Bu nedenle fair playi teşvik etmek şarttır. Çünkü fair play, her sporcunun spordan günlük yaşantısına aktarabileceği mükemmel bir değerler standardıdır.
Fair play ilkeleri arasında saydığımız fırsat eşitliği, saygı, sadakat, dürüstlük ve sorumluluk gibi değerler, az öncede belirttiğim gibi spor ortamlarının ötesine geçmiş ve insanın günlük yaşantısına yansımıştır.
+Fair play’i spora özgü bir kavram olarak mı algılamalıyız?
–Elbette hayır. Fair play, etik davranışı hedefleyen bir felsefedir. Bu açıdan, bugün sporun sınırlarını da aşan, insanlığın temel bir ilkesi haline geldi. Bu yönüyle fair playı sadece spor alanına indirgemek doğru bir yaklaşım değildir.
Fair play spor alanının ötesinde profesyonel, duygusal, sosyal ve akademik alanlarımızda uygulanabilir. Tanımadığınız birinin masada bıraktığı cüzdanı geri vermek, engelliler için ayrılmış park yerine araç park etmemek ya da yakınınızdaki kişilerin başarılarını kutlamak birer fair play örneğidir.
Toplumsal bir olgu olarak değerlendirecek olursak fair play, toplumsal etik standartlara uygun davranış sergilemek anlamında kullanılabilmektedir. Fair play olgusu, insan davranışlarında somutlaşır. Hakem kararlarına saygı duymak, hataları kabullenmek, zor zamanlarda rakibe destek olmak, yarışma öncesinde rakibe dostça bir baş selamı vermek, yapılan faul sonrasında özür dilemek, sakatlanan rakibe yardım etmek gibi değerlerin somut bir biçimde hayata geçirilmesidir.